Tohum her zaman tarım için elzem bir girdi olmuştur ancak ekonomik bir değer olması oldukça yenidir. Özellikle geçen yüzyılda tarımda yaşanan gelişim ve ilerleme tohumculuğu endüstri haline getirmiştir. Artık kendi ihtiyacı için üreten, her yıl tohumunu kendi temin eden tarım anlayışından, uzmanlaşmış bir endüstri haline gelmiş, genetik bilim, bitki ıslahı ve biyoteknoloji alanlarında gelişmelere paralel olarak büyüyen bir ekonomik faaliyet alanına evrilmiştir. Teknolojik gelişmelerle birlikte hibrit tohumların sağladığı avantajlar ve üretim artışı, bu alandaki rekabeti yoğun bir şekilde artırmıştır. Dünya pazarında oldukça büyük bir pazar haline gelmiştir tohumculuk.
Günümüzde tarım ve tarımın temelini oluşturan tohumculuk stratejik bir sektör durumundadır. Tohumculuk artık ülkelerin kendi yeterliliğinin hatta özgürlüğünün anahtarı olarak görülebilecek seviyededir. Günümüz dünyasında artık kendi kendine yetebiliyorsan ve kendi tohumunu üretebiliyorsan en güçlüsü sensin. Dolayısıyla bir tarım ülkesi konumundaki ülke olarak kendi tohumumuzu üretebilecek kapasitede ve güçteyiz. Kendi tohumumuzu üreterek ve sahip çıkarak büyük ve güçlü bir ülke haline gelebiliriz. İthal tohumlarla tarımda milli gelirde büyümemiz mümkün değildir.
Dünya nüfusunun hızla artması, iklim değişikliklerinin orta vadede yol açacağı sorunların etkisi, beslenme ve gıdaya ihtiyaçtaki sürekli artış ve dengeli beslenmenin gerekliliği gibi nedenlerle tarımsal ürünlerin ve suyun önemi gittikçe artmaktadır. Çünkü tarım aslında üstü açık bir fabrika konumundadır ve her an büyük risklere tabidir. Son yıllarda gerek ülkemizde gerekse dünyada, iklim değişikliği sonucunda meydana gelen doğal afetler tarımı ciddi anlamda etkilemiştir. Bu hassas durum üretim ilişkilerine yeni boyutlar kazandırmakta, ülkeler arası dengeleri yeniden şekillendirebilmektedir. Gıda güvenliği, tohum çeşitliliği ve verimliliği ülkelerin tarım politikaların merkezini oluşturmaktadır. Güçlü bir tohum politikası olmayan ülkelerin tarımsal alanda ilerleyebilmesi oldukça güçtür. İleri teknoloji, yoğun bilimsel çalışmalar gerektiren tohumculuk, gelecek senaryolarının şekillendirici sektörlerinden biridir artık.
Türkiye hem iklim koşulları hem de konum olarak tohum yetiştiriciliği açısından oldukça uygun bir ülkedir. Bu durumu son zamanlarda iyi değerlendirip tohumculuk ve tarımsal üretim alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bizim en büyük hazinelerimizden yerli tohumların korunması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi açısından, yerli tohumun stratejik değerinin bilincinde olan özel sektör ve devlet kurumları bu konuda hem yasal hem de bilimsel olarak yoğun çalışmalar yürütmelidir. Türkiye’nin sertifikalı tohum üretiminde göstereceği başarı, ülkemizi dünya devletleri arasında söz sahibi yapacak bir başarı olacaktır. Türkiye yüksek verimli, kaliteli, uluslararası standartlarda tohum üretimi yaparak pek çok ülkeye bu tohumları ihraç edebilecektir.
Ülke olarak tarım alanında yeni bir sayfa açarak, bilimsel gelişmelere yön vermeli, geleceğimiz için elzem olan bu sektöre bakışımızı sürekli yenileyerek daha belirleyici konuma gelmeliyiz.
Bereketli ürünleriniz olsun.